Tarih: 28.11.2015 10:57

Yaralı Bir Gül Düştü

Facebook Twitter Linked-in

İBRAHİM TAŞDEMİR

Daha bahar bitmedi henüz vakit çok erken
Ayrılığın kalbimi bir hançer gibi deşti
Alev alan bağrıma bir damla su isterken
İçimdeki yangına yaralı bir gül düştü

Ne ben sevmeye doydum ne de sen bıktın benden
Artık ne dostum kaldı ne anlayan var halden
Kapandı tüm kapılar bir şey gelmiyor elden
Gün doğmayan bahtıma karalı bir tül düştü

Gözümde yaş tükendi inim inim inledim
Bıraktığın sesini gecelerce dinledim
Göklere kucak açıp hep merhamet diledim
Yandı ellerim yandı avucuma kül düştü

Görünmez bir diyardan bizleri izliyorsun
Nefes nefes dinleyip an be an gözlüyorsun
Beki de bizi bizden daha çok özlüyorsun
Neyleyim ki payıma kırık bir gönül düştü
?

2011 yılı ilk baharında bestekâr Ferhat Sarmusak´ın yönettiği bir TSM konserini izledim. Solo yapma sırası Ahmet Atay adlı soliste geldiğinde; sunucu, bestesi Yesari Asım Arsoy, güftesi Hilmi Özeren´e ait " Zamanla belki geçer bu aşk da bu hicran da" adlı şarkıyı anons ettikten sonra, "solist aramızda değil. Geçen yıl konserde bu şarkıyı okuduktan bir kaç saat sonra, geçirdiği bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı. Şimdi sinevizyon gösterimi eşliğinde sesini banttan vereceğiz." diyerek hepimizi bir hüzün deryasına attı.
Bir yandan gürül gürül bir sesle şarkı, bir yandan da, perdede solistin görüntüleri akıp gidiyordu. Şarkı, bittiğinde perdeye bir gül resmi düştü ve görüntüler dondu. O anda avuçlarımın gözyaşı ile ıslandığını hissettim. Gül mü yaralıydı, ben mi yaralandım bilmiyorum. Ancak her kes göz yaşı dökerken görüntüde kalan gül adeta kanıyor gibiydi.
Aile fertlerinin duygularını ifade etmeye çalıştım. Henüz kendileriyle paylaşmadığım bu şiiri sizinle paylaşıyorum. Saygılarımla..




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —