VİLAYET MÜKTESEP OLAN HAKKIMIZDIR…

VİLAYET MÜKTESEP OLAN HAKKIMIZDIR…

Hüseyin DEMİR

Türkiye Büyük Millet Meclisinde il olmayı bekleyen ilçeler arasında bulunan Doğubayazıt eskiden zaten bir İl´di.

Cumhuriyetin ilk yıllarında sancaklar vilayet haline dönüştürüldüğünde, Doğubayazıt aynı adla vilayet merkezi yapılmıştı. Ancak 1927 yılında vilayet merkezinin bugünkü Ağrı´ya taşınmasıyla Doğubayazıt buraya bağlı bir ilçeye dönüştürüldü. Nüfusu o zamanlar 3680 olan Doğubayazıt ilçe statüsüne döndürülmesinden ötürü  nüfusu 1500 civarına düştü.

Türkiye´nin doğuya açılan kapısı olan Doğubayazıt, tarih boyunca çok sayıda kavim ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Yüzyıllar süren bu uzun serüvende ilçe; Urartular, Asurlar, Medler, Persler, Roma ve Bizans hakimiyetinde kaldıktan sonra Halife Hz. Osman döneminde İslam akınlarıyla tanışmıştır. Doğubayazıt bir yandan Anadolu´da yaşamış, savaşmış, uygarlıklar ve kültürler oluşturmuş bütün kavimlerin izlerini taşırken, bir yandan da doğal güzellik ve folklorik zenginliğiyle de gün geçtikçe önem kazanmaya devam eden bir şehir olarak tekrar il statüsüne kavuşması durumunda  bir cevher olduğunu hem ekonomik kalkınması hem kültürel değerleri ?´İshakpaşa Sarayı, Ağrı Dağı, Meteor Çukuru, Balık Gölü, Doğubayazıt Sazlığı, Buz Mağarası, Keşişin Bahçesi, Doğubayazıt Kalesi, Bayazıt Camii, Ahmed-İ Hani Türbesi´´ gibi kültürel değerlerini en iyi şekilde değerlendiren ender iller arasında yerini alması kaçınılmaz olacaktır.

Eskiden bir il ve şu an ilçe olan Doğubayazıt, Anadolu´nun doğusunda, Avrupa E-yolu E80 transit yolu üzerinde kurulmuştur. Ağrı´ya bağlı ve Merkez ilçenin 93 km doğusunda, İran 25 km ığdır´a 41 km uzaklıktadır.

Iran ile ticaretin merkezi konumundaki sınır kapısı  olan Gürbulak sınır kapısına sahip olan bir şehir konumundaki Doğubayazıt il olması durumunda sınır ticaretinin en yükseklere çıkmasına vesile olacaktır.  Doğubayazıt´ın tekrar il olması,  1927 de il özelliğinin alınması ile hak ettiği kalkınmanın durdurulmasına neden olan tüm faktörler ortadan kalmış olacaktır. Bu sayede sınır ticareti en yükseklere çıkmasındaki engeller ortadan kalkacağı gibi, Doğubayazıt halkının daha ferah, huzurlu, zengin olmasına vesile olacaktır.

Eğer Doğubayazıt´ın il özelliği  alınmasaydı şimdi ticaretin merkezi konumunda ,dünyada tanınan bir şehir olması ile tanınan kültürel mirasının en iyi şekilde değerlendirildiği bir şehir olacaktı. Doğubayazıt´ın İl olması sadece Doğubayazıt halkının daha zengin, huzurlu, modern bir ticaret kenti olacağı gibi çevre il, ilçeler ve Türkiye´nin genelinin kazanç kapısı da olacaktır.

Bir şehrin il olmasının elbette standartları olması kadar doğal bir durum yoktur. Bu standartların hayli fazlasını kendi bünyesinde barındıran Doğubayazıt il olmak için bekleyen ilçeler arasında, bulunduğu konum, bünyesindeki kültürel varlıklar, sahip olduğu Gürbulak sınır kapısı gibi  bir ilden fazlasını barındıran güzide bir kent olması itibarı ile en önce il olması ,hem hakkı, hem de en faydalı il olarak yerini alacağını düşünüyorum.

Bir şehrin il olması için öncelikle o şehirde yaşayanların haklarını alabilmek için mücadele etmeleri siyasetçilerinin bunun için gayret ile çalışmaları sonucunda olabilecek bir durum olduğunu da unutmamak lazım.

Benim yetkililere çağrımdır.

Doğubayazıt il olmayı her yönü ile hak eden güzide bir kenttir, Bu kentimizin hak ettiği seviye ulaşmasına vesile ve destek sunmak ülkesini seven herkesin vazifesi olduğunu düşünerek eğer il yapılmayacak ise de en azından Iğdır merkeze uzaklığının çok yakın olması itibarı ile Iğdır a bağlanmasının daha yerinde bir karar olacağı kanısındayım.

Doğubayazıt´ta gelen herkese tavsiyemdir

İshak Paşa Sarayını görmeden

Ağrı Dağı´na tırmanmadan

Doğubayazıt Kalesini gezmeden,Abdigör Köftesi yemeden, semaver çayından içmeden,...

Dönmeyin.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor