Popüler

Bu senede kavuştuk Mevlid-i Nebi’nin manevi iklimine elhamdülillah. 3 Eylül Çarşamba Rebîülevvel ayının on ikinci gecesi. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in doğumunun 1500’üncü yıldönümü.

Bizleri, sevgililer sevgilisine ümmet kılan Yüce Rabbimize hamd ve sena; Efendimize, ehl-i beytine ve ashabına salât ve selam olsun..

Varlıkların hayat sebebi, yeryüzünün en büyük insani, beşeriyetin tek rehberi, peygamberler peygamberi, veliler önderi, Medine’nin Şahin şahı Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.)’in kutlu doğumu ile âlemler nurlandı.

Dünyamıza ve gönül tahtımıza hoş geldin efendim.

Bu vesilesiyle içinde bulunduğumuz mevlidi nebevi haftasının tüm insanlığın hidayetine, başta Filistin halkı olmak üzere tüm mazlum Miletlerin kurtuluşuna, gaflet uykusunda ve ihanet içinde olan İslam âleminin uyanmasına vesile olmasını cenabı haktan niyaz ve temenni ediyorum.

Bilindiği üzere her yıl kutlanan mevlidi nebevi haftasının amacı, peygamberler serverı iki cihan güneşi Hz. Muhammed Mustafa’yı (S.A V) insanlara daha iyi tanıtmaktır.

Yüce Rabbimiz;

’Resûlüm! Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.’’ (Enbiyâ, 21/107.) ,

“(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Âl-i İmrân, 31)

“And olsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O’na çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” (et-Tevbe, 128)

“Kim Allah’a ve Rasûl’e itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, sıddîklar, şehitler ve Salihlerle beraberdir. Onlar ne güzel dost(lar)dır.” (en-Nisâ, 69)

“De ki: Allah’a ve Rasûlü’ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.” (Âl-i İmrân, 32)

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin ve Peygamber’e itaat edin ki amellerinizi boşa çıkarmayın!” (Muhammed, 33)

“(Ey Rasûlüm!) Şüphesiz ki Sen, yüce bir ahlâk üzeresin!” (el-Kalem, 4)

“İman edip Salih amel işleyenlerin, Rableri tarafından hak olarak Muhammed’e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hâllerini düzeltmiştir.” (Muhammed, 2)

“Onlar bilmiyorlar mı ki, kim Allah’a ve Rasûlü’ne karşı koymaya kalkarsa, ona, içinde sürekli kalacağı cehennem ateşi vardır! İşte büyük rezillik budur.” (et-Tevbe, 63)

“(Ey müminler!) And olsun ki Rasûlullâh’ta sizin için, Allah’a ve ahret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için bir «üsve-i hasene» (iktidâya şâyan en güzel bir örnek) vardır.” (el-Ahzâb, 21)

“…Rasûl size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan da kaçının ve Allah’tan korkun! Çünkü Allah’ın azabı şiddetlidir.” (el-Haşr, 7)

“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e (çokça) salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salâvat getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56),

Buyurduktan sonra onu kim nasıl anlatabilir ki? Kimin haddine?

Yine de bazı Peygamber âşıkları bu konuda birkaç kelam etmişler.

Bu aşıkların bazıları, Efendimizi şöyle tarif ediyor;

« 0, Rebbülalemin’in tek sevgilisidir. Bütün vasıflarında tek ve eşsizdir. Cemalde, Kemalde, ilimde, irfanda, şefkatte. merhamette ve beşere nasip olan her halde...

Yaratılmışların çekirdeği odur; her şey ondan var olmuştur. Rabbi zül celalimiz ilk olarak onun nurunu kendi nurundan halk etmiştir. Ne kadar ilahi fazilet ve Kutsi meziyet varsa onda toplanmış ve o yüce sevgilisini insanlık alemine yegane mürşidi ve önder olarak göndermiştir.

O Allah Teâlâ hazretlerinin azamet ve kibriyasından aldığı büyüklüğü ile o kadar büyük ki, bilcümle büyükler, onun yanında küçüktür. Her yücelik ondan, her ululuk ondan, hürmet edilen her insanın şan ve şerefi ondandır.

Onun, lütufla baktığı gönüller de irfan çiçekleri açar onun nuruna pervane olanlar ruhuyla arşa uçar, onun elinden tuttuğu bahtiyarlar, insanlık içinden seçilerek gönüllere ışık tutarlar.

Asırlardan beridir o büyük sevgilinin halu şanında nice ulu kişiler tarafından yüz binlerce eserlerde senalar yapılmış, övülmüş Kemalati Ahmedi den söz edilmiş Fakat yine de onun hakikati halinden ancak güneşten zerre misali bir şey söylenebilmiştir desek yeridir.

Bu bakımdan büyük şair Hasan Bin Sab it (R.A) « Hâşâ ki ben sözlerimle Hz. Muhammed! Öveyim, methedeyim ancak bahsetmekle sözlerimi değerlendirdim. Onu Huda ovmuş Kuran-i Kerim inde sena eylemiştir.»

Büyük velilerden Abdulkerimi Ceyli bütün eserlerinde ben nerede ve ne zaman insani kâmilden söz açmışsam, o Hz. Muhammed dir. «0 varken bir başkasına insani KamiI diyemem» der.

Evet, bütün ehli kemal, Kemali ondan almışlardır. Onun nurunun girmediği gönüller boş, onun sevgisinden mahrum, kalpler karanlık onun nazarından; mahrum kalmış insanlar bedbahttır.

Bizler, ümmeti Muhammed olmanın şerefiyle övünür, o ulu peygambere uymanın neşesiyle seviniriz. Yüce Rabbimizden en derin niyazımız bizi onun feyizli ve nurlu yolundan ayırmasın. Salâtımız onadır selamımız onadır.

Lı erdé naveteyi şirin Muhammed

Lı esmana da nur Ahmet

Tu aleméra buyu rahmet

Selatu u selam ser rıhé Muhammed.

(S.KAYA)

Mevlid Geceniz- Gündüzünüz mübarek olsun.

Selam ve duayla

SEYİTHAN KAYA