MEĞER HAYAT NE KADAR DA KISAYMIŞ...

MEĞER HAYAT NE KADAR DA KISAYMIŞ...

KAZIM KARACA

Sevgili dostlar,
 
Uzun hayat trenin de bizler, yani beraber yaşadığımız, birbirimizi tanıyan, akraba, dost ve arkadaşlar bir vagondayız.
 
Hep beraber, aynı yöne, yan yana, bazen el ele bazen sırt sırta, dünyaya ayrı ayrı pencerelerden bakarak yolculuk yapmaktayız. 
 
İlk zamanlar kalabalıktık. Annesinin kucağında, babasının elini tutmuş çocukken büyüdük, gençlik de çabuk bitti, şimdi yaşı ileri yetişkin olduk. O tıklım tıklım dolu kocaman vagon da sadece biz, siz ve onlar kaldık. 
 
Çok seyrekleştik dostlar çok azaldık. 
 
Son günler de trenimiz, aramızdan ayrılanlar, yolculuğu bitenler için duraklar da sık sık durmaya başladı ve aramızdan birilerini habire indiriyor. 
 
Artık giden de geri gelmiyor.
 
İşte böyle dostlar, maalesef bir dostun veya yakınının acı haberini almadığımız gün yok gibi artık. 
Meğer hayat ne kadar da kısaymış. Meğer bu kısa ömür, hırs yapmaya, kalp kırmaya, kıskanmaya, kızmaya, üzülüp, üzmeğe ve dövünmeye değmezmiş. 
 
Meğer ? Baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş.. ? 
 
Bu vesileyle aramızdan ayrılan, ebediyete uğurladığımız tüm yakınlarımıza rahmet diliyorum mekanları cennet olsun..
 
Dilerim Allah bizlere bu dünyada ki yaşamımızın kalan kısmın da, daha anlayışlı, bir birine katlanır, saygı ve hoşgörü çerçevesin de, etrafına faydalı, verimli ve bereketli bir ömür nasip eder. 
 
Sevgi ve saygılarımla...


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor