Yazın kırkılan koyunlardan elde edilen yünleri toplayıp yıkayan kadınlar, bu yünleri çeşitli işlemlerden geçirerek ipliğe dönüştürüyor.
Daha sonra yılın belirli dönemlerinde doğadan farklı bitkiler toplayıp kurutan kadınlar, bu bitkileri kazanlarda kaynayan suya atarak istedikleri renkleri elde ediyor.
Bu yöntemle birbirinden farklı renkler elde eden kadınlar, yün ipleri de kazana atarak renk alıncaya kadar kaynatıyor.
Renk oturuncaya kadar devam eden işleminin ardından yıkanan ipleri kurutan kadınlar, meşakkatli sürecin ardından ipleri dokumaya hazır hale getiriyor.
Neşe Evliyaoğlu, eskiden her evde bir dokuma tezgahının bulunduğunu söyledi.
Teknolojinin gelişmesiyle bu geleneğin yavaş yavaş ortadan kaybolduğunu belirten Evliyaoğlu, şunları kaydetti:
"İpler koyun yününden elde ediliyor. Geleneksel kök boya yöntemiyle renklendirilen ipler, tezgahlarda kadın eliyle kilim ve halıya dönüşüyor. Şu an enstitümüzün halı ve kilim bölümünde kök boyayla çalışma yapılıyor. İplerimiz doğal malzemelerden yapılıyor. Çevreden toplanan bitkiler kaynatılarak elde edilen renklerle ipler boyanıyor. Daha sonra bu ipler halı ve kilim yapımında kullanılıyor. 'Giyerenk' denilen bitkiden yeşil, 'runas' bitkisinden kırmızı, ceviz kabuğundan kahverengi ve siyah, soğan kabuğundan sarı renkler elde edilir. Bu renklerde solma ve dökülme olmuyor."
Araziden toplanan bitkilerin kaynatılarak renklendirildiğini anlatan usta öğretici Hatice Ege ise tezgahlarda dokuma yaparak rengarenk kilimler ortaya çıkardıklarını ifade etti.
Ege, "Bitkiler önce ısıtılan suyun içine atılıyor. Daha sonra kazanın içine atılan ipler istenilen ton yakalanıncaya kadar suyun içinde bekletilir. Daha sonra kurutulan iplerin renkleri ortaya çıkar. İpleri enstitümüzde kilimlerde kullanıyoruz. Unutulmaya yüz tutmuş dokuma sanatını yaşatmaya çalışıyoruz." dedi.(aa)
9022,05%-1,21
34,21% -0,03
37,55% 0,24
2888,69% 0,67
4832,48% 0,26
Ağrı
11.10.2024