İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, atılan füzelerin ardından hava savunma sistemlerinin devreye girdiği belirtildi.
Halkın en kısa sürede sığınaklara geçmesi ve ikinci bir duyuruya kadar bu alanları terk etmemesi istendi.
Atılan füzelerin ardından başta Hayfa kenti olmak üzere İsrail'in kuzeyinde sirenler çaldı.
İsrail basını, İran'dan düzenlenen son misillemede 10'dan fazla füze atıldığını yazdı.
İsrail basını, İran'ın İsrail'e bu sabah düzenlediği misilleme saldırısında 4'ü ağır, 271 kişinin yaralandığını bildirdi.
İsrail'in Kanal 12 televizyonuna göre, İran’ın İsrail'e füze saldırıları sonucu yaralanan 4'ü ağır en az 271 kişi ülke genelindeki hastanelere ulaştı.
İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde, İran'dan İsrail'e 20'den fazla füze fırlatıldığı, füzelerin ülkenin merkezinde ve güneyinde en az 4 noktayı vurduğu belirtilmişti.
Merkezde başkent Tel Aviv, Ramat Gan ve Holon, güneyde ise Birüssebi (Berşeva) kentlerinde füzelerin bazı binalara doğrudan isabet ettiği, Birüssebi'yi hedef alan füzenin Soroka Hastanesine düştüğü aktarılmıştı.
Kızıl Davut Yıldızından yapılan yazılı açıklamada, İran'ın füzelerle sabah düzenlediği misilleme saldırısında 3'ü ağır 65 kişinin yaralandığı aktarılmıştı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu da İsrail'in Tel Aviv ve Hayfa kentlerindeki askeri hedeflere 100'den fazla kamikaze insansız hava aracı (İHA) ve füze saldırısının başlatıldığını duyurdu.
Tesnim Haber Ajansı, İran Devrim Muhafızları Ordusu "Sadık Vaat 3" operasyonunun 15'inci dalgasına ilişkin yapılan yazılı açıklamayı yayımladı.
İsrail'in Tel Aviv ve Hayfa kentlerindeki askeri hedefler ile savunma sanayisine bağlı sanayi merkezlerine yeni bir "birleşik füze ve kamikaze İHA" saldırı dalgası başlatıldığı, operasyonunun, özellikle füze savunma sistemlerini hedef almak üzere 100'den fazla saldırı ve intihar tipi İHA ile sürdüğü bildirildi.
Açıklamada ayrıca, askeri ve savunma sanayii hedeflerine yönelik etkili ve artan yoğunlukta füze operasyonlarının devam edeceği kaydedildi.
İran'dan düzenlenen füze saldırısı nedeniyle İsrail'in güneyindeki özellikle Birüssebi kenti ve çevresinde saldırı alarmları çaldı. İsrail ordusu daha sonra bir isabet ihbarı aldığı noktada ekiplerinin faaliyet gösterdiğini duyurdu.
İsrail polis sözcülüğünden yapılan açıklamada, polis ekipleri ve bomba imha uzmanlarının Birüssebi kentinde füzenin düştüğü noktada çalıştıkları belirtildi.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, çok sayıda araç ve bazı binaların hasar aldığı görüldü.
Yediot Ahranot gazetesinin yerel kaynaklardan aktardığına göre, füzenin yerleşim alanında bir otoparka isabet etmesi sonucu yerde çukur açılırken, çok sayıda araç alev aldı.
Haaretz gazetesinin ordu kaynaklarına dayandırdığı haberinde, hava savunma sistemlerinin İran'dan ateşlenen bir füzeyi engelleyemediği, olayın araştırıldığı belirtildi.
İsrail acil yardım servisi, isabet eden füze sonucu ilk belirlemelere göre 6 kişinin hafif yaralandığını aktardı.
Sosyal medyada, füzenin isabet ettiği, bir noktada yangın çıktığı ve siyah dumanlar yükseldiği görüntüler paylaşıldı.
İsrail ordusunun açıklamasına göre, söz konusu hedefler arasında füze üretiminde kullanılan askeri üretim tesisleri ile İran’ın nükleer silah programına ait araştırma ve geliştirme kurumları da yer aldı.
Gece saatlerinde düzenlenen saldırılarda İsrail Hava Kuvvetlerine ait 60’tan fazla savaş uçağı, 120 farklı mühimmatla İran’daki onlarca askeri hedefi vurdu.
Saldırılarda Tahran’da yer alan ve yıllar içinde İran Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulduğu öne sürülen füze üretim merkezlerinin hedef alındığı belirtildi. Bu merkezlerde füze motorlarına yönelik ham maddelerin üretiminin yapıldığı iddia edildi.
Ayrıca bunun, İran'ın nükleer silah projesini hedef alan saldırıların bir parçası olduğu ifade edildi.
Bu kapsamda, 2011 yılında İran’ın nükleer silah programının kurucularından Muhsin Fahrizade tarafından kurulan ve gelişmiş askeri teknolojilerin araştırılıp geliştirildiği SEPAND adlı komuta merkezinin de hedef alındığı öne sürüldü.
İsrail ordusu, aynı zamanda İran’ın nükleer silah projesi için gerekli bileşenlerden birinin üretildiği bir tesisin de hava saldırısıyla vurulduğunu iddia etti.
İran makamlarından söz konusu saldırılarla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Ordudan yapılan açıklamada, savaş jetlerinin İran'ın batısındaki hedefleri hava saldırılarıyla hedef aldığı aktarıldı.
İsrail jetlerinin İran'ın askeri kapasitesi ve balistik füze altyapısına birden fazla saldırı düzenlediği ifade edildi.
Öte yandan İsrail'e ait bir insansız hava aracının İran'da balistik füze taşıyan kamyonları vurduğu da iddia edildi.
İsrail ordusu, İran'a saldırılarını sürdürürken bu ülkeden atılan 480'den fazla insansız hava aracını (İHA) önlediğini savundu.
İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, akşam saatlerinde yaptığı basın açıklamasında, İran'dan fırlatılan 480'den fazla İHA'nın yüzde 95'inin önlendiğini iddia ederek İran'daki karadan-havaya ve karadan-karaya füzelere saldırılarını sürdürdüklerini dile getirdi.
Öte yandan İsrail ordusundan yapılan ikinci bir açıklamada, İsrail hava kuvvetleri, donanma, hava savunma birlikleri, savaş uçakları ve fırkateynlerin İran'dan atılan füze ve İHA'aları önlemek için işbirliği yaptığı belirtildi.
İsrail ordusu Askeri İstihbarat Dairesi (AMAN) Başkanı Shlomi Binder, saldırılara başladıkları 13 Haziran'ın ilk saatlerinde 30 İranlı komutanı öldürdüklerini iddia etti.
Binder, yaptığı açıklamada, İran'da yönelik saldırıların başladığı ilk gece İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü'ne çok büyük darbe indirdiklerini, yaklaşık 30 komutanı öldürdüklerini ve en üst düzeydekilerin isimlerini yayınladıklarını savundu.
İran ordusunun dağlardaki gizli karargahlarından birine 2 gün önce saldırı düzenlediklerini ileri süren Binder, bazı İranlı komutanların bu saldırıdan kurtulduğunu, 12 saat sonra aynı komutanlara başka bir karargahta saldırı düzenlediklerini ve İran Devrim Muhafızları Ordusu Hatemül Enbiya Merkezi Karargahı Komutanı olarak atanan Tümgeneral Ali Şadımani'yi burada öldürdüklerini iddia etti.
Binder, İran'ın İsrail ordusu için üçüncü derece tehditten birinci derece tehdide dönüştüğü için saldırılara başladıklarını ve saldırıların hızını her geçen gün artırmaya devam edeceklerini ileri sürdü.
Öte yandan İsrail ordusu, İran'ın batısında füze fırlatma ve depolama tesisleri ile İran askerlerinin hedef alındığını iddia etti.
İsrail basını, ABD'nin İsrailli yetkililerden İran'ın Kum kentindeki Fordo nükleer tesislerine saldırı düzenlenmek için müzakerelerin sonuna kadar beklenmesini istediğini ileri sürdü.
ABD'nin İran'a saldırılara doğrudan katılıp katılmayacağına ilişkin tartışmalar ve ihtimaller hakkında İsrail basınında bazı iddialar gündeme geldi.
İsrail devlet televizyonu KAN, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde, ABD'nin pozisyonunu değiştirerek İsraillilerden İran'ın Fordo nükleer tesislerine saldırmak için müzakerelerin sonuçlanmasını istediğini aktardı.
Tel Aviv yönetiminin, ABD doğrudan katılmazsa İran'a saldırıların 2-3 hafta daha devam edeceğini; fakat ABD müdahil olursa birkaç gün içinde hedeflerine ulaşacaklarını düşündüğü kaydedildi.
Fordo dahil ABD'nin saldırılara doğrudan müdahil olacağına inanan ancak buna karşın zaman konusunun soru işareti olduğunu belirten yetkililerin, İsrail'in amacına tek başına da ulaşabileceği kanaatinde olduğu aktarıldı.
Buna karşın The Times of Israel'in İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine saldırılara 24-48 saat içinde katılmasının beklendiği iddia edildi.
İsrailli yetkilinin, "ABD'yi kimsenin zorlamadığını ve kendi kararını vermeleri gerektiğini" söylediği ileri sürüldü.
İsrail'in aşırı sağcı eğilimiyle bilinen Kanal 14 televizyonu ise ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a saldırılara doğrudan katılma kararı vermesine karşın 2 üst düzey Beyaz Saray yetkilisinin onu bu kararını değiştirmek için ikna etmeye çalıştığını savundu.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ve Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un İran'ın nükleer programını kendisinin bitireceği bir son dakika anlaşması için çaba sarf ettiği öne sürüldü.
Witkoff'un İranlılarla hala görüştüğü ve Trump'ın Fordo'daki çalışmalar devam ederse İran'ın nükleer silaha kısa sürede sahip olabileceğine inandığı için buradaki faaliyetlerin bitirildiği bir anlaşma istediği kaydedildi.
İran medyasına göre, İsrail, gece saatlerinde Tahran, Geylan, Gülistan ve Doğu Azerbaycan eyaletlerine saldırdı.
Gecenin ilk saatlerinde hava savunma sisteminin devreye girdiği Tahran'ın doğusunda 3 patlama meydana geldi.
Doğu Azerbaycan'ın Bostan Abad bölgesindeki askeri birliğe saldırıda Devrim Muhafızı Ordusuna bağlı 3 asker hayatını kaybetti.
Gülistan eyaletinin Gürgan kentinde İsrail saldırılarına hava savunma sistemleri karşılık verirken, Geylan'a bağlı Reşt kentindeki sanayi bölgesinde 4 patlama meydana geldi.
İran'ın 15 Haziran'da misilleme saldırısı düzenlediği İsrail'in başkenti Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam kentinde, saldırıya hedef olan bir binanın enkazında bir kişinin cesedine ulaşıldı.
İsrail'in Kanal 12 televizyonuna göre, İran’ın 15 Haziran'da Bat Yam kentini hedef aldığı saldırıda hasar gören binalardan birinin enkazından bir kişinin daha cesedi çıkarıldı.
İsrail’in Jerusalem Post gazetesi, enkaz altında bulunan cesedin, Maria Bashkurova isimli bir Ukrayna vatandaşına ait olduğunu, böylece pazar günü Bat Yam’a düşen füze nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 9’a yükseldiğini aktardı.
İran, 15 Haziran'da İsrail'e balistik füzelerle misilleme saldırısı düzenlemiş, füzelerden biri Bat Yam kentine isabet etmişti.
Bat Yam Belediyesi, saldırının 8 kişinin hayatını kaybetmesine, yaklaşık 200 kişinin yaralanmasına, 75 binanın hasar görmesine, yaklaşık 1500 kişinin evsiz kalma
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, İsraillilere askeri ve istihbarat alanlarına yakın olmaktan kaçınmaları çağrısında bulundu.
Erakçi, X hesabından yaptığı açıklamada, "İsrail Askeri Komuta, Kontrol ve İstihbarat Karargahı ve bir diğer önemli hedefi isabetli bir şekilde ortadan kaldırdıklarını" savundu.
"Patlama dalgası, yakındaki ve büyük ölçüde boşaltılmış Soroka Askeri Hastanesi'nin küçük bir bölümünde yüzeysel hasara yol açtı." diyen Erakçi, "Tesis esas olarak 25 mil uzaklıktaki Gazze'deki soykırıma katılan İsrail askerlerinin tedavisi için kullanılıyor. İsrail (Gazze’de) Filistin hastanelerinin %94'ünü yok etti veya hasar verdi." ifadelerine yer verdi.
Erakçi, "Hastaneleri ve sivilleri hedef alanlar İranlılar değil, İsrailli savaş suçlularıdır. İsraillileri saldırılardan önce tahliye talimatlarımızı dinlemeye ve askeri ve istihbarat alanlarına yakın olmaktan kaçınmaya çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmalara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
"İsrail'in İran genelinde devam eden geniş çaplı saldırıları ve İran'ın buna yanıt olarak başlattığı füze ve insansız hava aracı saldırıları, siviller üzerinde ciddi insan hakları ile insani etkiler oluşturuyor." ifadelerini kullanan Türk, saldırıların, tüm bölgeyi "alevler içinde" bırakma riski taşıdığına vurgu yaptı.
Türk, karşılıklı saldırıların askeri hedeflerin ötesine geçerek ciddi zararlara yol açtığını belirterek, "Saldırılar sivilleri öldürdü ve yaraladı; tıbbi altyapı, konutlar, su boru hatları ile petrol ve gaz tesisleri gibi çok sayıda sivil unsur zarar gördü." değerlendirmesinde bulundu.
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde Ayaş ailesine ait bir eve hava saldırısı düzenledi.
Saldırıda ilk belirlemelere göre 8 Filistinli hayatını kaybetti, bazıları da yaralandı.
Gazze'nin orta kesimindeki Salahaddin Caddesi üzerinde bir grup Filistinliye yönelik düzenlenen bir başka saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde dün sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda aralarında yardım almak için bekleyenlerin de bulunduğu 96 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
İran'daki son resmi verilere göre 224 kişinin öldüğünü hatırlatan Türk, insan hakları yetkililerinin bu sayının iki katından fazla olduğunu bildirdiğini belirtti.
Türk, "İsrail'deki resmi rakamlar en az 24 kişinin öldüğünü ve 840'tan fazla kişinin yaralandığını belirtiyor. Başkentin geniş kesimlerini kapsayan tahliye uyarılarının ardından Tahran'da çok sayıda ve artan sayıda sivil yerinden ediliyor. Her iki tarafı da bağlayan uluslararası insancıl hukukun temel ilkelerini hatırlıyorum; bunlar, düşmanlıkların yürütülmesinde ayrımcılık, orantılılık ve önlemler ilkelerine tam saygı gösterilmesini talep ediyor ve sivillere veya sivil nesnelere yönelik ayrım gözetmeyen saldırıların yanı sıra kasıtlı saldırıları da yasaklıyor." ifadelerini kullandı.
Saldırılardan sivillerin etkilenmesini görmenin dehşet verici olduğunu vurgulayan Türk, her iki tarafın üst düzey yetkililerinin tehdit ve kışkırtıcı söylemlerinin, sivillere zarar verme konusunda "endişe verici bir niyeti" ortaya koyduğunu ifade etti.
Türk, "Bu tırmanan mantıksızlık sarmalından kurtulmanın tek yolu azami itidal, uluslararası hukuka tam saygı ve iyi niyetle müzakere masasına geri dönmektir." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail Ordusu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından Arapça ve Farsça yayınladığı mesajda, “İran’ın Kelç Talşan köyündeki (Gilan eyaletine bağlı) Sefiderud sanayi bölgesinde bulunan sivil ve askeri unsurlara acil tahliye çağrısı yapıyoruz. Söz konusu bölge, ekte sunulan haritada açıkça gösterilmektedir” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmaların askeri yönünün dışında "kitlesel insan göçü" gibi bölgesel etkileri konusunda da endişeli olduklarını açıkladı.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
BM'nin İsrail'in saldırıları nedeniyle İran'dan komşu ülkelere sığınmaya çalışan insanlarla ilgili hazırlık yapıp yapmadığıyla ilgili bir soruya Dujarric, BM'nin sürekli olarak güncellenen acil durum planları olduğunu söyledi.
Dujarric, "Açıkçası, tanık olduğumuz askeri eylemlerin ötesinde ki buna büyük çaplı insan göçleri de dahil olabilir bu çatışmanın bölgesel etkileri konusunda ciddi endişeler taşıyoruz." diye konuştu.
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckebee'nin Başkan Donald Trump'a İran'a karşı nükleer bomba kullanılmasını ima etmesiyle ilgili bir soruya da Dujarric, "Bu özel yorumu görmedim ama nükleer silahların kullanımı da dahil olmak üzere bu çatışma etrafında çok fazla yardımcı olmayan söylem görüyorum." şeklinde yanıt verdi.
Dujarric, bu çatışmanın daha fazla uluslararasılaşmasını istemediklerini, askeri eylemlerin durmasını ve tarafların diplomasiye geri dönmeleri çağrısını tekrarladı.
İsrail'in "nükleer caydırıcılık" iddiasıyla tek taraflı İran'a saldırmasının diğer ülkelere emsal olabileceğiyle ilgili bir soruya ilişkin Dujarric, görmek istedikleri şeyin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın zayıflatılması değil, güçlendirilmesi olduğunu söyledi.
Dujarric, "Daha az nükleer silah görmek istiyoruz. Bir çatışmada görmek istediğimiz şey uluslararası sözleşmelere tam saygı gösterilmesidir ama bunların dünyadaki birçok ülke tarafından kemirildiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
19.06.2025
Başkente 16 Haziran’da saldırılar sırasında yaralılara müdahale için yola çıkan İran Kızılayına ait bir ambulans, İsrail’in doğrudan hedefi oldu.
Saldırıda iki Kızılay çalışanı hayatını kaybetti.
Saldırıdan sonra tamamen yanmış haldeki ambulans Heft-i Tir Meydanı’na getirilerek sergilenmeye başlandı.
Meydanda sergilenen ambulans, saldırının şiddetini ve sivillere yönelik tehditleri gözler önüne seriyor. Araç üzerinde ağır yanık izleri ve deformasyon dikkat çekerken, olayın sembolü haline gelen ambulans Tahranlılar için acı bir hatıra taşıyor.
Saldırının ardından sembolik bir alan oluşturuldu.
Heft-i Tir Meydanı’nda güvenlik önlemleri altında sergilenen ambulansın çevresinde ise İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden hem siviller hem de üst düzey yetkililerin posterleri asıldı.
Vatandaşlar gün boyunca meydanı ziyaret ederek hem vurulan ambulansı görüyor hem de hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını anıyor. Ziyaretçiler arasında aileler, öğrenciler ve sağlık sektörü çalışanlarının da olduğu gözlendi.
İsrail Savunma Bakanlığı, İran'la devam eden askeri gerilimin ortasında, ABD ve Almanya'dan orduyu desteklemek için ekipman ve malzeme yüklü 14 yeni askeri kargo uçağının ülkeye ulaştığını duyurdu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, uçakların, İsrail'in, 13 Haziran'da İran'a saldırılarının başlamasından bu yana kullandığı hava ve deniz köprülerinin bir parçası olarak ülkeye ulaştığı kaydedildi.
Sevkiyatın, ordunun "operasyonel hazırlığını" desteklemeyi amaçladığı belirtilen açıklamada, bunun, 7 Ekim 2023'te Gazze'ye yönelik savaşın başlamasından bu yana İsrail'e ulaşan 800'den fazla askeri kargo uçağının devamı olduğu ifade edildi.
Resmi temaslarda bulunmak üzere ABD'yi ziyaret eden Lammy, X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışma sonrası Orta Doğu'daki durumun tehlikeli olmaya devam ettiğini belirtti.
Bakan Lammy, "İran'ın asla nükleer silaha sahip olmaması gerektiği konusunda kararlıyız." ifadesini kullandı.
Beyaz Saray'da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile bir araya geldiğini belirten Lammy, görüşmede "bir anlaşmanın çatışmanın derinleşmesini nasıl önleyebileceğini" ele aldıklarını aktardı.
İngiliz Bakan, "Önümüzdeki iki hafta içinde diplomatik çözüm elde etmek için fırsat penceresi var." ifadesine yer verdi.
Lammy, Fransız, Alman ve Avrupa Birliği'nden (AB) mevkidaşlarıyla birlikte İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile görüşmek üzere İsviçre'nin Cenevre kentine gideceğini bildirdi.
Bakan Lammy, şunları kaydetti:
"Şimdi Orta Doğu'daki vahim sahneleri durdurmanın ve hiç kimsenin yararına olmayacak bölgesel tırmanışı önlemenin zamanı."
İsrail, 13 Haziran'da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere, ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.
İran'da Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.
İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.
Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail'i kınadı.