Celal Emiroğlu Haberi Anlatmak istediğim yeni çıkan iş sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı ve risk analizi uygulaması. Başta işveren olmak suçlu kabul edilmekte. Ne yaparsan yap, ne tedbir alırsan al, iş kazası oldu mu suçlusun. ?Tüm sorumluluklarını yerine getirse bile işveren sorumluluktan kurtulamaz? mevzuat bu. İş kazalarını önlemek adına olmadık yaptırımlar ve maliyetler yüklenmekte. Her şey yapılsa eksiği olmasa bile iş kazası olduğunda işveren olduğu için baştan suçlu durumunda. İlginç bir Mevzuat değil mi? Çelişki bir tane değil ki; 10 işçiden az çalıştıran işyerlerinin iş sağlığı ve iş güvenliği maliyeti devlet tarafından karşılanır denirken burada da ama konularak ayrımcılık yapılmakta. Normal tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri için geçerli denmekte. Yani bürolara bu teşvik yok. Mesela Mali müşavirlerin yanında çalışan işçilerin maliyetine devlet karışmıyor? Bir başka yanlış bilinen husus ise risk analizi noktasında. Tüm işyerleri işçisi olsa da olmasa da risk analizi yaptırmak zorunda. İşçi çalıştırmasa bile tüm işyerleri risk analizi yaptırmak mecburiyetinde. Kanun öyle diyor. İşçiyi koruyor. Evde de insanlar var, yaşayanlar var ama oradaki kazalar muaf. Kanunu ilgilendirmiyor. Yüksek binalarda cam temizliği, ev de elektrik kaçağı, ya da kesici aletlerden oluşan kazalar ev işlerinde çalışan temizlikçiye risk analizini gerektirmiyor. Kiracı ile ev sahibi anlaşmaz adliyelik olur, mevzuat kiracıyı korur. Ev sahibi haklı bile olsa. İşçi çalıştıran işveren tüm tedbirleri alsa her türlü riski aza indirse bile oluşan iş kazasından sorumlu tutulmakta. Böyle bir mantık ve anlayış inanın akla ziyan? İŞVEREN SONUNDA SUÇLU OLACAĞI YERDE NİYE TEDİRLER İÇİN HARCAMA YAPSIN Kİ?