Tarih: 21.02.2021 15:19

HÜSEYİN DEMİR MERHUM ÖZAL DÖNEMİNDE ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENDİ

Facebook Twitter Linked-in

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde önemli ve kritik görevler üstlenen Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, Yeni seçim sistemi ve Milletvekilliği makamının geçmişten günümüze değişim ve dönüşümü hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Ak partinin ilk yılları ve öncesinde Milletvekillerinin geneli, seçim bölgelerinde tanınan, itibar gören, bir tabanı olan kişilerden oluştuğunu belirten Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, 'Muhtar olamaz denilen Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan, bırakın Muhtar olmayı, aza olamayacak yüzlerce ismi Milletvekili, Bakan, Belediye başkanı yaptı. Bu şahıslar Milletvekili, Bakan, Belediye Başkanı, il başkanı olduysa bende olabilirim diyen büyük bir kitle ak parti çatısı altında siyaset yapmaya başladı. Bugün gelinen noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan halkta karşılığı olan ve ileride tabanına güvenerek çatlak ses çıkarabilecek isimleri, Ak partiden önce bu makamları hayal dahi edemeyecek hevesli büyük bir kitleyi ak parti çatısı altında makamlara getirerek kademe kademe  bölgelerinde, illerinde halkta karşılığı olan isimleri, bu kişiler aracılığıyla  pasifize etmiş, ak partinin alternatifi olabilecek tüm oluşumları ak parti çatısı altında toplamış, ak parti dışında alternatif bırakmamış, çeşitli seçimlerde aykırı hareket edenleri tüm imkanları seferber ederek başarısız olmalarını sağlamış ve bu yola tevessül edebilecek olanları caydırıcı davranışlar göstererek bugünlere geldiği net olarak görülmektedir’ dedi

Demir, Bugün için durumlar kendisinden ayrılanların 2 farklı parti kurmasıyla değişmiş durumdadır. Halkta karşılığı olan isimlerin kademe kademe dışlanmasıyla eksilen oy miktarını cumhur ittifakı ile en son seçimde telafi bugüne gelinen noktada bunu yeterli olmayacağını ve bu durumdan mütevellit seçim sisteminde değişim ve bir dönem çeşitli görevlerde bulunan kişilere farklı görevlere getirerek ak parti çatısı altında siyaset yapma umudunu korumanın gayretinde olduğunu görmekteyiz. Bunun en bariz örnekleri yerel seçimlerde bakanlık, milletvekilliği yapmış hatta başbakanlık yapmış kişilerin aday gösterilmesi, bugün ise il başkanlığı görevlerinin bir dönem milletvekilliği yapmış kişilere verilmesinde görmekteyiz. Hazır seçim sisteminde güncelleme söz konusu, milletin vekili konumunda olan milletvekilliğinin itibarını yeniden sağlanmasının önemini görmek gerekir diye düşünüyorum.'dedi.

‘Milletvekili makamı, itibarına kavuşturulmalı’

Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ‘Ağrı Eski milletvekilleri ve belediye başkanlarının ağırlığı, iş yapabilirliği, milletin haklarını savunma dirayeti, sorun ve sıkıntılara müdahale alanı vardı şimdi ise kimsenin artık ben seçilmiş milletin vekiliyim, bu şehrin seçilmiş belediye başkanıyım diyemediği ve kendi haklarını bile savunamayan makamlarda bulunan kişilerden oluşması, makamların geldiği tabloyu özetlemektedir. Bundan dolayı layık olmadığı halde makama gelenler şahsi ikbal peşinde koşmakta ve milletin sorunlarını çözmek yerinde başka makamlara gelmek için kime kaç takla atarımın hesabını gütmekte ve hak etmediği makamları işgal edenler bundan dolayı her makama aday olabilme Yüzsüzlüğünü göstermeye devam etmektedir. Akıl olarak ta, dinimizce de millet içinde ve devlet içinde yapılması gereken, makamlar emanet ve bu emaneti ehline vermek doğrudur. Yoksa millete, devlete hizmet makamları, millete dert yaratma makamlarına dönüşmeye devam edecektir. ’dedi.

‘Meclis dışında kimse bakan olmamalıdır’

Demir, ‘Milletin, sorunlarını çözmesi için Ankara gönderdiği ve çözüm beklediği milletvekili makamı itibarına kavuşturulmalıdır. Sorunların ivedilikle çözülmesi ve milletin beklentilerinin karşılanması adına Milletvekili seçilme kriterleri, görev ve yetkilerinin yeniden günümüz ihtiyaçlarına yönelik düzenlenmesi çok büyük önem taşımaktadır. Mevcut sistemde bir milletvekili bakan olacaksa milletvekilliği düşmekte bu durum partilerin mecliste bir sandalye kaybetmesi anlamına geldiği için dışarıdan isimlerin bakanlık makamına gelmesine ve milletvekili makamının taleplerine kayıtsız kalması sorunu ile sonuçlanmaktadır. Bu durumda milletin talepleri ilgili mercilere ulaşmamaktadır. Böyle durumlara son vermek adına bakanlık görevi için meclis dışından kimse bakan olmamalı ve mecliste ki 600 sandalye sayısı daima korunması için bakan olan milletvekilinin seçim çevresinden aynı partiden en son seçilen kişiden sonra ki ilk kişi milletvekili olarak mecliste yerini almalıdır.dedi.

‘Her bölgeyi temsilen her bakanlığın 7 bakan yardımcısı olmalı’

Demir, ‘Her bakanlığın 7 bakan yardımcısı olmalı ve Türkiye'nin 7 bölgesi için ayrı ayrı bakan yardımcılığı kadroları ile tüm Türkiye bakanlıklarda söz sahibi olmalıdır. Bakan yardımcısı olacak isimler daha önce milletvekilliği yapmış isimlerden olma şartı getirilmeli böylelikle milletin, vekil olarak seçtiği kişilerin milletin taleplerine cevap vermesi için daha uygun bir zemin oluşmuş olacaktır. Böylelikle talepleri dikkate alınmayan hiçbir şehrimiz kalmammış olacak, hizmet etmek isteyene hizmet etme fırsatı sunulmuş olacaktır. ’dedi.

‘Seçim sisteminde barajlar kaldırılmalıdır’

Yeni seçim siteminde, ittifakların yasal zemine kavuşturulması gerektiğini belirten Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ‘Cumhurbaşkanlığı için %50+1 barajın getirilmesi her ne kadar koalisyonları bitirip istikrarı sağlamak için de olsa durumun hiç öyle olmadığı, ayan beyan ortadadır. Oy oranı olarak düşük olan partilerin ittifakı bozma tehdidine karşılık ülke yönetiminde daha fazla söz sahibi olmaktadır.

 Bunun tam ifadesi azınlık, çoğunluğa hükmetmesi demek yanlış olmayacaktır. Bu durum milletin oy verdiği partinin millete vadettiklerini gerçekleştirmesin de büyük bir engel oluşturmakta ve sorunların çözülmemesine, sorunların çözüm önceliğinin küçük ittifak ortağının inisiyatifine bırakılmasına, büyük partinin küçük partinin siyaset çizgisine gelmesine neden olmaktadır. Seçimlerde ittifak eden partilerin seçim öncesi hangi konularda ne tür bir ittifak yaptıkları millete açıklanmadığı için kişisel menfaatlerini milletin menfaatine değişebilecek durumlar ile karşılaşmamak adına her işlem şeffaf olmadır. 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı makamı için en yüksek oyu alan ve milletvekilliği makamı için barajlar kaldırılarak milletin meclisteki temsilcileri oy oranına göre temsil olunacak şekilde düzenlenmelidir. Bu işlemler ülkemiz adına faydalı bir zemine imkân verecektir. ’dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —