HASAN AKKUŞ’UN “YAŞANMAMIŞ YAŞAMLAR” KİTABI

HASAN AKKUŞ’UN “YAŞANMAMIŞ YAŞAMLAR” KİTABI

KİTAP DOĞUBAYAZIT’TA TANITILACAK

Genç-Yetenekli Hemşerimiz Hasan Akkuş’un “Yaşanmamış Yaşamlar” adlı kitabı Haziran’da piyasada olacak. Bu kitapta ince elenip sık dokunan kelimelerde güzel ve okunası bir kitap olduğu kaçınılmazdır.

Hasan Kardeşimiz Doğubayazıt’a gelip bu kitabın tanıtımını yapacağı da alınan bilgiler arasında

Kitap hakkında duygu ve düşüncelerini ileten Hasan Akkuş:

"En güzel hikayeler ya bir şehirden gitmekle başlar, ya da bir şehre gelmekle," diye belirtmiştir Rus yazar.

Çocukluğumuzda yaşadığımız olaylar hayatımız boyunca bir travma olarak kalabilir mi?

Kaçtığımız her şey, birgün bizi er ya da geç bulur mu?

Peki ya dışlanmak? Bilinçsizce bir insanı toplum içinde dışladığımız zaman, bu insanın geri kalan bütün hayatına etki etmiş olabilir miyiz?

Doğubeyazıt'ın  karanlıkla cebeleşen sokaklarından kurtulmak isterken, aydınlığa doğru açılan yollarında bir yanı açlıkla kavrulan, bir yanı da umuda sarılmış bir gencin hikayesini konuşacağız biraz.

Rastgele geldiği bir köyde hayalperest duygulara kapılarak hiç anlamadığı bir iş'i üstlenen, tatlı yalanlara inanan gencimizin hikayesi.

Yıllardır yöremiz ve çevre yörelerde kutsal bir inanç gibi benimsenen başlık parası, ele avuca alınamayacak törelerin kanunsuz kuralarına kurban olmuş insanların hikayesini de okuyacağız biraz.

İşte bu yüzden kitabımızın ismi Yaşanmamış Yaşamlar'dır.

"Sadece benim cebim dolsun, koca göbeğim için aşım kavrulsun da gerisinin canı cehenneme," felsefesiyle yaşayan insanlarımızdan da bahsedeceğiz elbette. "Bir bilinmezliğin romanı" olarak belirtiğim hikayemizi, okuyucularımızı yormadan kısa ve öz bir şekilde kaleme aldım. Şimdiki tarihimizi edebi bir dil ve üslup ile yer yer eleştirdiğim, çoğu zaman da memleketimizin güzelliklerini ön planda tutmaya çalıştığım güzel bir hikaye olduğuna inanıyorum. Haziran ayının ortalarında baskıdan çıkacak olan kitabımız için Doğubeyazıt'ta Ağustos ayında bir imza günümüz de olacaktır inşallah.

Kendini benimseyen bir toplum olmamız yolunda, bundan sonra ki bütün eserlerimde de olayların tamamen Doğubayazıt’ta geçeceğini, bizi biz yapan Kürt gelenek ve göreneklerimizi kaleme aldığım hikayelerin devamının da  muhakkak geleceğini belirtmekten onur duyarım, sizlerin desteğiyle tabii.

 Bu kadim şehrin değerli insanlarına seslenmem gerekirse sadece şunu diyebilirim; yazarına sahip çık Doğubayazıt. Çünkü bu hikayede sen, senin dedelerin ve yine senin torunların olacak…” dedi.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor