Köylerde her yıl şubat ayının ortalarında başlayan kuzu doğumları, küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin çalışma saatlerini de artırdı.

Köylerde zorlu kış ve doğa şartlarında hayvanlarının bakımını güçlükle sürdüren besicileri, kuzu doğumlarının başlamasıyla farklı bir telaş sardı.

Yeni doğan kuzuları soğuk havadan ve hastalıktan korumak için çaba gösteren yetiştiriciler, ahırda ayrı hazırladıkları bölümde kuzularını besliyor.

Annesinin sütü yetersiz kuzular için diğer koyunlardan ya da ineklerden sağdıkları sütü biberona dolduran besiciler, kuzuları bu şekilde besleyerek hayata tutunmalarını sağlıyor.

- "Kuzulara bebek gibi bakıyoruz´´

Merkeze bağlı Bay köyünde besici Arafat Çiftçi, kuzuların doğması ile daha zahmetli bir sürece girdiklerini söyledi.

Köyde geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu anlatan Çiftçi, şöyle devam etti:

"Köyde bazı ailelerin 20-30, bazılarının daha çok koyunu var. Dağ köyünde ot az olduğu için bazen hayvanları beslemekte zorlanıyoruz. Şubat ayında kuzularımız doğmaya başladı. Sabah erken saatlerde uyanıp çalışmaya başlıyoruz. Yoruluyoruz ama kuzularla bu yorgunluğu atmaya çalışıyoruz. Bazı kuzuların annelerinin sütü yok. Kuzular masraflı ve beslemeleri de çok zor. Onlara bebek gibi bakıyoruz."

Alaattin Çiftçi ise köyde yaşamanın zor ama güzel olduğunu ifade etti.

Sabah koyunlara ot verdikten sonra kuzuları dışarı saldıklarını söyleyen Çiftçi, "Hayatımız koyunların içinde geçiyor. Kuzular daha hassas olduğu için onlara genelde kadınlar bakıyor. Çoğu zaman süt ilavesi yapıyoruz. Onları özel besleyip daha fazla ilgi gösteriyoruz. Çocuklarımız da onlarla iç içe büyüyor." diye konuştu.(AA)