Eskiden saç tellerimin her beyazlamasında yan yana oturur, şakalaşır, gülümser, sayardık. O zamanlar her beyaz tel bana sadece geçen zamanın sessiz habercisi gibi gelirdi. Ama sen gittikten sonra… Babam, saçlarım birden hızla beyazlamaya başladı.
Sanki sensiz geçen her gün, her acı, her özlem bir telime dokundu ve onu beyaza boyadı. Artık sayamıyorum… Çünkü saymak, her bir beyaz telin ardındaki eksikliği, hüznü ve seni hatırlatıyor.
Biliyorum, bu beyazlar sadece yaşın değil; yükün, derdin, özlemin ve sensizliğin izleri. Saçlarım, tıpkı kalbim gibi, sensiz geçen yılların sessiz tanığı oldu.