Osmanlı döneminde Bayezıt Sancağı, sonrasında Bayezıt Vilayeti.
Cumhuriyet ile birlikte 1927'ye kadar resmî bir il merkezi.
Bugün hâlâ ayakta duran o görkemli Hükümet Konağı, adeta yüz yılı aşkın bir süredir sabırla şunu söylüyor:
"Ben valimi bekliyorum."
Bir yer bir kez il olmuşsa, yeniden il yapılması hukuki bir lütuf değil, tarihi bir borcun ödenmesidir.
Coğrafya ve Ulaşım: Ağrı'ya Bağlı Ama Ağrı'dan Uzak
Ağrı il merkezine tam 100 kilometre.
Bu mesafe, kamu hizmetine erişimde hem zaman hem maliyet kaybı demek.
Daha önemlisi, Doğubayazıt sosyolojik, ekonomik ve kültürel olarak Aras Havzası'nın devamı.
İklimi farklı, ticari yapısı farklı, yaşam pratikleri farklı.
Bölgenin en önemli geçiş noktası olan Gürbulak Sınır Kapısı'na sadece 30 kilometre.
Her gün yüzlerce TIR'ın geçtiği, milyonlarca dolarlık hacme sahip bir ticari damar.
Türkiye'de pek çok il, bu kadar yoğun bir uluslararası trafiği görmezken; Doğubayazıt hâlâ ilçe statüsünde tutularak potansiyeli sınırlanıyor.
Ekonomi ve Ticaret: Bir İl'in Taşıyamayacağı Kadar Büyük Bir İlçe
Bugün Doğubayazıt;
Ağır Ceza Mahkemesi'ne sahip,
Müstakil vergi dairesi bulunan,
Üç noter ile hizmet veren,
Tam donanımlı özel hastanesi olan,
Döviz büroları ve antrepoları işlemekte olan,
Çok uluslu zincir marketleri,
Lojistik firmaları,
Sanayi işletmeleri
Ve üç adet günlük gazete çıkaran
bir ekonomi merkezidir.
Türkiye'de birçok il bu düzeyde kurumsal yoğunluğa sahip değildir.
Doğubayazıt'ın ekonomisi il olmayı beklemiyor;
aksine il statüsü, şehirdeki ekonomik üretimi misliyle artıracak bir gelişim kapısının anahtarıdır.
Turizm: Ağrı Dağı'nın Gölgesindeki Büyük Fırsat
Doğubayazıt, Ağrı Dağı'nın eteğinde yer alan tek merkezdir.
Dünyanın her yerinden dağ tırmanıcıları bölgeye gelir.
İshakpaşa Sarayı, Türkiye'nin en önemli kültürel miras yapılarından biridir.
Tüm bu zenginliklere rağmen, valilik koordinasyonunun yokluğu, turizm politikalarının dağınıklığı nedeniyle turizm gelirleri giderek Iğdır'a kaymaktadır.
Bir şehir düşünün:
Dağ onda, saray onda, sınır kapısı onda…
Ama pastayı başkaları yiyor.
Eğitim Altyapısı: Bir Üniversitenin Filizlendiği Toprak
Merhum iş insanı Abdulbari Gozal tarafından yaptırılan yurtlar, büyük kampüsler ve yüksek okul binaları Doğubayazıt'ı, bir üniversite merkezine dönüştürme potansiyeli taşımaktadır.
Genç nüfusun fazla olduğu bu şehirde üniversitenin kurulması, hem Doğubayazıt'a hem bölgeye ekonomik ve sosyal bir sıçrama yaratacaktır.
Siyasetin Rolü: Karar Artık Ankara'dadır
Bugün siyasal güç AK Parti ve MHP'nin elindedir.
Dolayısıyla karar mekanizması açıktır:
İstenirse bir gece yarısı yasası ile il olunur, istenmez se yüz yıllarca beklenir.
Doğubayazıt'ın yeniden il olma talebi, Belediye eski Başkanı Yıldız Acar döneminde başlatılan kampanyayla toplumsal zemine oturmuştu.
Bugün bu mücadeleyi;
AK Parti ve MHP ilçe başkanları,
Sivil toplum kuruluşları,
Köy ve mahalle muhtarları,
Ticaret, Ziraat. Esnaf ve Şoför Odaları
Kanaat önderleri
Bu mücadeleyi birlikte yürütmelidir.
Bir konuda sürekli kamuoyu baskısı oluşursa, siyasi mekanizmaların hareket etmesi kaçınılmazdır.
Sonuç: Doğubayazıt İlçe Kıyafetine Sığmıyor
Doğubayazıt büyüdü.
Gelişti.
Ekonomik, kültürel ve stratejik olarak bir ilçeden fazlası oldu.
Artık o dar kalıbı yırtıp kendi gömleğini giymek istiyor.
Tarih diyor ki: "İl idin."
Coğrafya diyor ki: "Bölgenin merkezisin."
Ekonomi diyor ki: "Ben zaten büyüklüğe hazırım."
Toplum diyor ki: "Statümüzü geri istiyoruz."
Şimdi söz karar vericilerde.
Doğubayazıt hazır.
Valisini, üniversitesini ve hak ettiği saygınlığı bekliyor.
Haydi gelin, bu tarihi adaletsizliği birlikte düzeltelim.
Bayazıt Vilayeti'ni yeniden ayağa kaldıralım…