NEDEN İNSAN İÇ MAHKEMESİ? Çünkü:

Geçen gün haberde kolon güçlendirme de kullanılan karbon fiberin sahtesinin üretildiği bildirilmişti.

Bu haber, haberler arasında sıradan bir haber olarak geçiştirilecek bir haber değildir. Hemde büyük bir felaketin izleri henüz dururken... Sabotaj ve cinayete teşşebüs içeren bu duruma olan duyarsız yaklaşım, felaketler zincirinin6 üçüncü olanını oluşturur. 

Birinci felaket, deprem. İkinci felaket, depremden menfaat. Üçüncü felaket, ikinci felakete olan duyarsızlıktır. Bu noktada enkazların görüntü önemi ortaya çıkmıştır. 

Deprem felaketi ne kadar haber konusu olduysa, deprem felaketinin kendisi de bu son insan felaketini o kadar haber konusu yapar. Çürük kolonu sahte fiber ile kaplayıp insanların ölümüne yol açacak kadar insani duygu yoksunluğu vardır. 

İnsan düşmanı canavarın kıtır kıtır sırıtımı duyulmakta adeta... Depremin izleri çabucak silindiğinde, canavarın vücut iktidarına geçebilmesi için önündeki engellerden biri kalkmış olur.

Demekki bu kadar yaşananlar bir acı değilmiş... 

İnsan olmayan felaket mahlukatlar için ağız salyasıymış...

Fay hattı'nın tehlikesi detaylıca el'e alındığı gibi, insanın neden ve nasıl bu hale gelişi de aynı şekilde detaylıca el'e alınmalıdır. Çünkü bu canavarın her türlü meslek ve mercide olabilme durumu söz konusudur. 

İnsanı bu hale getiren anlayış virüsü nerede ve nasıl ürüyor? Bunun bulaşması varmı? varsa nasıldır? Bunun6 çözümsel yolları nelerdir? Bu konular her konunun önceliği olan konulardır. 

İnsanın düşünüp deprem felaketinden dersler çıkarabilme zamanından önce deprem izleri temizlendiğinde, duyusal körelmeler de beraberinde hızlıca yayılmaya devam edeceğinden, insan üzerinde vicdani duygusallık ve düşünsel empati etkisi oluşmaz.

Dünya İnsan görünümlü felaketlik mahlukatların diyarı olacaksa, böyle bir dünya'ya insan getirmenin bir anlamı kalmaz. Yeni doğanlara cehenneme hoş geldin mi denilecek... Varsın böyle bir dünya insan görünümlü dinazorların olsun. 

Ey dünya! zahmet olmazsa biraz kendine gelsen... Çürüme uzun süreçlidir acı vermez. Meyvelerin, kökten çürümüşlüğünü haber veriyor. 

Bu gidişle kopacaksın kökünden

Kurtarıcın olmaz senin çökümden

Aç gözlerini içine bak

Haber var gazelvari dökümden

Değişim, gelişim ile özdeşleştirilmiştir. Her değişim gelişim değildir. Aynı zamanda gidişimdir. Çürüme bir değişimdir. Gelişim adı altında her değişimin onaylanır değildir. 

Gelenin götürdüğüne dikkat etmek lazım.

Verenin aldığına dikkat etmek lazım.

Yeni'nin eskitiğine dikkat etmek lazım. 

Örnek olarak:

Gdo gelendir. 

Gdo verendir. 

Gdo yenidir. 

Gdo gelişimdir.

Gdo değişimdir.

Gdo bilimdir. 

Nükleer silahlar da öyle. 

Yan etkili teknoloji de öyle. 

Denge yitimide öyle 

Keyifçi anlayışın eserleride de öyle. 

Öyle öyle öyle... 

Değişim şuursuz olmamalı. 

Mesele, büyük çöküşün ur gibi gelişiminin içindeki anlayışın içindeki, umursamazlığın içindeki körlüğün içindeki, görünmezliğin içindeki canavarı görebilmektir. 

Artı hayranlığı eksiye göz kapatır. 

Artıların göz kapatması, eksileri görünmez kılar. Görünmeyen eksiler, ilaçların yan etkilerinin okunmayışına benzer. 

Lüks lüks arabalar, cıvıl cıvıl çarşı, 

Akıl alıcı teknoloji ve rahatlık. 21. Yüzyılın sadece getirdiklerine bakıpta  götürdüklerine de bakılmaz ise, kör ile görenin alışverişi gibi olur.

Bazı gülüşlerin içsel ağlayışları vardır. 21. Yüzyılın sadece gülüşüne mi bakacağız... 

Denge iki yönlü bakış ile sağlanır. 

Her gülenin ağlayışıda vardır. Sevin fakat, sevinçten serboş olma. Kahkahayı bırak sadece tebessüm et. Sadece tebessüm et, ki karşılığı da hıçkırarak ağlama değil, sadece üzülmek olsun. 

21. Yüzyılın gülüşü belli. Bilim. Bu bir kahkaha sebebi olmasın. Olmasın, ki ağlatıcı olacak olan sebepler doğmasın. 

Cıvıltı büyüsünün sebep olduğu serboşluk, içsel bir kahkahadır. Bu kahkahadan, felaketlere götürücü yollara karşı umursamazlık doğar. 

Vicdan ve empatinin temel yapısı ailedir. Duyarsızlık devam ederse, insanlığın çöküşü ailenin çöküşü ile çorap söküğü gibi başlayacak. 

Merakım : biliniyormu acaba ne isteniyor ne lazım 

Tesellim : kaleme aldığım satırlarım ve yazım

Tükenmez sorunları çözebilmekle geçen ömrüm değil 

İlgisizlik bilgisizlik ve duyarsızlıktır benim enkazım

Seçim sistemi, karanlık ortamların kavgasına alternatif bir sistemdir. Medyanın gelişimi, ortalığı aydınlatmakla yönetim ruhunu, yeteneğini ve ehliyetini cümle aleme gösterebilecek yeterliliğe ulaşmıştır.

Hakimi, "cennet özlemi" olan içsel mahkemeli olmak, yönetim ehliyetliliğinin yüksek puanıdır. O tür kişiler, her yeri cennetvari kılma çabası güderler. 

İÇSEL MAHKEME

Özet: Bu mahkeme, depremin sebep olduğu mahkemelerden insan iç mahkemesidir.

İnsan iç mahkemesi, insanlığın geleceğini kaale alan ve bunun için ihtiyaçlara yönelik olan psikolojik yapı şeklinin olması gereken ayarını bulup karara bağlamak üzere kişi iç aleminde kurulmuştur. 

Yaşam sistemleri arasındaki ayarsızlığa dair çekişmenin mahkemeye taşınmış boyutunun üçünçü duruşmasındayız. Başlıyor. İzleyelim. 

YAŞAMIN DAVASI 

Donk...

HAKİM - insan iç mahkemesinin üçüncü duruşması başlıyor. 

Bu mahkeme, dünyanın huzurluluk yada huzursuzluk ortamına kaynaklık eden insan içi hareket etkenleri arasında vücut yönetimi üzerine hak idialarıdan ibarettir.

İkinci duruşmaya, davalı olan şehvetin davacılar adına sözcülük yapan nefesin davalı şehvete yönelik tespit idia ve görüşlerini içeren izahına izah ile cevap vermek için zaman istemesi üzerine ara verilmişti.

HAKİM - Donk...

Davalı, izahın hazır mı?

EHVET - hazırdır hakim bey,

HAKİM - başlayabilirsin dinliyoruz.

ŞEHVET - mahkeme heyetine ve dinleyenlere selam ve saygılar ile.

Yaşam teminciler olan nefes, su, yemek, tuvalet ve uyku arasında nefesin sözcü olması bana biraz manidar geldi. Özellikle bu son büyük depremde nefes ile kıyaslanıp bir işe yaramadığım ve hatta neredeyse deprem üzerine eğlence videosu yapanları bile imayen benim dürtülerimin eseri olarak beyan edilmeye çaşışılmıştır.

Hakkımdaki idia'ları tek tek cevaplamak üzere başlıyorum. :

1 - öncelikle aramızdaki öncelik konusunu noktalıyalım. En son nefes olmazsa şehvet üreme görevini yapamaz denilmiştir. Bu doğru. Bu konuda kendisine biraz daha yardımcı olayım. Nefes, su, yemek bunlar yaşamın temel kurucuları ve sürdürücüleridirler. Ben önceliğimi vücut oluşum başlangıcından itibaren kast etmiştim. Temel öncelik onların olsada, bu benim ikinci öncelik olan vücut oluşturma işlemindeki rolümün değerini öteleyecek bir etki değildir. Nokta. 

2 - haz yönümün asıl görevimden sapmaya sebeb olma konusu...

Daha öncede söylediğim gibi varlık sebebim üremedir. Evet denildiği gibi çiftleşme esnasında haz yönüm vardır. Bu haz yerine acılı sancılı olsaymış üreme görevimden kaçacakmışım... Bu teorik bir idia'dır. İhtiyaçlar çoğu zorlu işleri yaptırdığı gibi acılı da olsaydı bile o işi yine yaptırırdı. Zira ilaç acılı da olsa alınmaktadır. 

2 - hazdan dolayı insan tohumunu yersiz zamansız ve alakasız yerlere üreme olmayacağını bile bile döküyormuşum... 

Bu dış etken kaynaklı bir şeydir. Bunda benlik bir şey yok. Depoyu dolumla sıkıştırırsanız, bende vücuda verilen rahatsızlıktan dolayı boşaltmak zorunda kalırım. Haz için öz irade ile mekanizmayı dürtten ben değil dış etkenlerdir.

Temel iç güdü filmi buna örnektir. Sorgulanan karşı cins, sorgulayıcıyı  tahrik etmekle onun psikolojisini ele geçirip ona hakkim olmuştur. Adam ele geçirilmiş parçasını kurtarmak için eve gittiğinde oradaki karşı cinsine bir vahşi gibi saldırırcasına hızlıca çiftleşme ilişkisinde bulunmuştur. 

Sebep, harekete geçirilmiş ve sıkıştırılmış adamın üreme mekanizması, kalbi ve beyin'i de kendisiyle beraber tahrik merciine bağlayıp sıkıştırmasıdır. Çözüm için tahrik merciine ulaşım olmayınca, parçayı kurtarmak için en kısa fırsatta herhangi bir yerde herhangi bir şekilde patlamak zorunda kalmıştır. Bunlar, ağrı kesici gibi gıyabi ve geçici rahatlama etkisi yapsada, asıl tahrik merkezine ulaşım olmadığı sürece bağlılık işkencesi devam edip içi kemirmeyi sürdüreceğinden, gözler birer sayıklayıcıya dönüşüp her baktığı yerde o tahrikin verdiği bağlılıktan kurtuluş için ağrı kesicilik için uygun bir yem arar. 

O hale girmiş bir bünye, döktüğü şeyin tohum boyutunu düşünecek yeti'den yoksun olur. 

Ortalığın durumu, hemen her tarafta temel iç güdü filmin özüne benzer olmuştur. Bir tarafta tahrikle bağlayıp sıkıştırma hazzı, bir tarafta bağlananın kurtuluş hazzı olarak temel iç güdülerde yapay bir hazlaşma söz konusu olabilmektedir. 

Ortamın hali bir ilişki hazizmine dönüşmüşki ilim, bu hazizmin varlığını filim ile haykırmıştır. 

Bu durumda benimde ilişki hazizminin emir kulu olmam hasebiyle sorumluluğun bende olmadığını beyan etmek isterim. 

 3 - Tohum dökme doğallığımın yılda bir olduğu söyleniyor. Bu söylem, diğer canlı, bitki ve doğum süreleri bazında bir söylemdir. Bu doğruda olsa dediğim gibi çiftleşmenin gündelikleşmesinde benim bir sorumluluğum yoktur. Siz tahriki başlatana bakın. Tahriklenme ile depo doldurma esnasında da haz var. O haz ile olan depo dolum işi benim işim değil, tamamen dışsal etkenlere bağlı bir iştir. Dolu depoyu boşaltmak zorunda kalışım esnasındaki haz, dışsal etkenli tahrik hazzının sebep olduğu hazdır.

HAKİM - donk... 

İzahın anlamayı zorlaştıracak derecede uzadı. Anlaşılmak istiyorsan öncelikle anlatılan kısmın kavranabilmesi için ara vermen gerekir. 

ŞEHVET - hakim bey bir çok negatif vaziyetlerde rolümüm olduğu söylenmiştir. Haz ile şahlanışımın gurur ve kibir kaynağı olduğu söylenmiştr. Dünyanın kaotik yönünde rolümün olduğu söylenmiştir. Bunlar üzerinde düşündüklerimi sırayla beyan etmem gerekiyor. 

Tabiki izahlar anlaşılma olsun diye var oldukları için izahımın anlaşılmasını isterim. Eğerki söz karşı tarafa geçecekse, daha izah etmem gerekenlere yenileri de ekleneceği için yüküm ağırlaşacak. 

HAKİM - o halde şöyle bir şey yapalım: sen kalan kısımları özeten kısa olarak beyan et. Karşı tarafın söz hakkını bir sonraki duruşmaya bırakalım. 

devam et. 

ŞEHVET – 

Şahlanış konusu: Depoyu boşaltabilmem için kendimi bir anlık kral koltuğunda his etmem lazım. Bu koltukta kalıp etrafa kırallık taslayacak halim yok. Yaşam için yapmak zorunda olduğum diğer işler beni böyle bir duygudan çabucak uzaklaştırıyor zaten.

Kaotik ortamın oluşmasındaki rolüm konusu: Yeryüzündeki savaşlar ve kaotik ortamın en büyük sebeplerinden su ve yemek vardır. Buradan herkese soruyorum. Tarihten bugüne yaşanmış savaşlar, Şehvet içinmiydi yoksa toprak içinmiydi? Nasılki yaşamsal ihtiyaçlar sıralamasında en sonda ben var isem, yeryüzünün kaotik yönünün sebepsel sıralamasında da en sonda ben varım. 

Davacıların bu noktayı iyice düşünmelerini öneririm. Saygılar. 

HAKİM - donk... 

bu duruşma dördüncü bir tarihe ertelenmiştir.